0-6 yaş arasını kapsayan okul öncesi dönem, çocukluk dönemi kapsamında yer alan ve pek çok gelişimsel deneyimin ve becerinin kazanıldığı dönemdir. Peki bu dönemde öğretmenlerimizin rolü ve hayatımıza etkileri nelerdir?

Her birimiz hayatımıza giren öğretmenlerimizi anımsamak istediğimizde, aklımıza ilk gelen öğretmenler bize en çok bilgiler verenler değil, düşüncelerimizi önemseyen ve bizi değerli hissettiren öğretmenlerimiz olur.

Özellikle yaş grubu olarak okul öncesi (0-6 yaş) grubuna geldiğimizde ise öğretmenin çocuklar üzerinde etkisi azımsanamayacak kadar çoktur. Çocukları hayatlarında ebeveynlerinden sonra karşılayacak ilk öğretmenler okul öncesi öğretmenleridir. Öğretmen ve çocuk arasında aradığımız ilk kriter, güvenli bağlanmanın oluşmasıdır. Öğretmen ile çocuk arasında güvenli bağlanma oluşmadıkça çocuğun kreşe veya anaokuluna severek ve isteyerek gitmesi beklenemez.

Öğretmen ve çocuk arasındaki güvenli bağlanmanın ön şartı ise ebeveynlerin öğretmeni ile arasındaki ilişkiden geçmektedir. Çocuğumuzun yanında öğretmeni hakkında konuşalım ya da konuşmayalım bizim rahatsız olduğumuz bir öğretmen ile çocuğumuzun güvenli bağlanmasını bekleyemeyiz. Eğer öğretmen bizi rahatsız ediyorsa, çocuğumuzun o öğretmene bağlanmasına yardımcı olamayız. Öğretmenimiz ile aramızdaki iletişim olumlu ise ebeveyn ve öğretmen aynı hedefler için kararlı ve paralel ilerleyerek okul öncesi dönemimizi çok verimli, keyifli tamamlamış oluruz.

Teoriye dayalı ve gerçeklerden uzak bir eğitimi işe yarar hale getirmenin tek yolu öğretmenlerden geçmektedir. Her çocuğun birbirinden farklı gelişimsel özellikler gösterdiğini hem ebeveynler hem öğretmenler olarak bilmeliyiz. Örnek verecek olursak her bir çiçek türünün bakımı birbirinden farklıdır. Verilen su miktarı, alması gereken güneş ışığı farklılık göstermektedir. Örnekte verilen çiçek türlerini çocuklara, verilen suyu öğretmenlerin çocuklara aktaracağı bilgilere, güneş ışığını ise sevgi ve şefkate benzetebiliriz. Unutmamalıyız ki güneşsiz çiçek, sevgisiz ve şefkatsiz çocuk büyüyemez. Öğretmen olmak için mesleğe ve öğrencilerine kendisini adamış olması gerekir.

Çocukluğumuzda bize verilmiş sınırsız hayal gücünü, saf dürüstlüğü ve katıksız cesareti koruyabilen öğretmenler başarılı öğretmenlerdir. Çocuklar öğretmenlerinin attığı adımları sevgiyle izlerler ve o izlerin üzerine basarak yürümeyi isterler. Bu sebeple çocuklar için iyi rol modelleri olmamız gerekir.